Elektrikli Araç Pazarındaki Yeni Trendler

Son zamanlarda benim de çok ilgimi çeken bir konudan bahsetmek istiyorum: Elektrikli Araçlar! Evet, yanlış duymadınız. Hem çevreyi koruma konusunda sundukları fırsatlar hem de teknolojik özellikleri ile son dönemin en popüler trendleri arasında yer alıyorlar. Bu yazımda, “Elektrikli Araç Pazarındaki Yeni Trendler” konusunu tüm yönleriyle ele alacağım. IEA (Uluslararası Enerji Ajansı)‘nın raporlarına göre, son birkaç yılda elektrikli araç pazarı büyük bir hızla gelişiyor.

Verimlilik Ve Tasarruf

Bir elektrikli araç kullanıcısı olarak, çok uzun bir süre önce, benzinli araçlardan elektrikli araçlara geçişimin ardından beni en çok etkileyen şey, verimlilik ve tasarruf konusu oldu. Yuvarlanan bir lastiği bile durdurmak için enerji gerektiğini düşünürsek, bir otomobili hareket ettirmek için ne kadar enerji gerekir, tahmin edebilirsiniz. Fakat bir Enerji Bakanlığı raporuna göre, elektrikli araçlar, benzinli araçlara kıyasla enerjinin % 60 ile %80’ini yolculuğa dönüştürme yeteneğine sahip. Bu oran, benzinli araçlar için sadece %20’dir.

Çevreye Olan Etkisi

Ayrıca, elektrikli araçlar çevre dostudur! Öyle ya, aracımı şarj ettiğimde, hiçbir egzoz gazı salmıyor. Bu, hava kirliliğini azaltma konusunda inanılmaz bir çözüm. Çünkü Union of Concerned Scientists araştırmalarında, bir elektrikli aracın yaşam döngüsü boyunca bir benzinli araca kıyasla %50 daha az sera gazı emisyonu ürettiğini belirtiyorlar.

Elektrikli Araçlar ve Uzun Mesafeler

Elektrikli araçların uzun mesafe kapasitesi konusu ise genelde eleştiriye uğrar. Şunu kabul ediyorum ki, ilk başta ben de buna karşı bir önyargım vardı. Ancak, otomobil üreticileri bu konuda ciddi atılımlar yapıyorlar ve artık 400-500 km menzilli elektrikli otomobiller görebiliyoruz. Hatta Tesla’nın Model 3‘ünün menzili 500 km’nin üzerinde!

Sonuç

Sonuç olarak, elektrikli araçlar pazarı gelişiyor ve bu durum, hem bireysel tüketiciler hem de gezegenimiz için güzel şeyler anlamına geliyor. Eğer bu konuda daha fazla bilgi almak isterseniz, Global EV Outlook 2020 raporunu incelemenizi öneririm. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!